Yılmaz, Azerbaycan ziyareti kapsamında, "Türkiye Yüzyılı İş Birliği ve Dayanışma Platformu Azerbaycan"ın desteği ve Türkiye'nin Bakü Büyükelçiliği himayesinde Bakü'de düzenlenen "İş Dünyası Buluşması"na katıldı.

Burada konuşan Yılmaz, dost ve kardeş Azerbaycan'da bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selam ve muhabbetlerini iletti.

Azerbaycan-Türkiye ilişkisinin çok farklı, anlamlı ve derinlikli bir ilişki olduğunu vurgulayan Yılmaz, bunun en güzel göstergelerinden birinin, iki ülke arasındaki üst düzey ziyaretlerin sıklığı olduğuna dikkati çekti.

Yılmaz, son bir ayda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in üç kez bir araya geldiğini hatırlatarak, geçen hafta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Azerbaycan'ı ziyaret ettiğini, yarın da Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın Azerbaycan'a geleceğini söyledi.

İki ülke arasında "tek millet, iki devlet" ilkesiyle gelişen ilişkilerin, ticari, ekonomik sahaya da güçlü bir şekilde yansımasını istediklerini belirten Yılmaz, "Bu konuda da sizlerle birlikte başaracağımıza, daha ileri noktalara gideceğimize de yürekten inanıyorum. Dostluk üzerine kurulan iş birliklerinin, diğer kardeş ülkeleri de içine alacak şekilde çok taraflı hale gelmesi, bölgede de refaha katkı sağlaması için el birliğiyle çalışıyoruz. Şuna yürekten inanıyoruz, Azerbaycan ile Türkiye'nin geliştirdiği bu ikili ilişki aynı zamanda tüm Kafkasya için refah demektir, kalkınma demektir, daha güzel bir gelecek demektir." diye konuştu.

15 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HACMİ HEDEFİ

Yılmaz, dünya ekonomisinin çok iyi durumda olmadığına, birçok sorunla karşı karşıya bulunduğuna işaret ederek, bunun aynı zamanda fırsatlar da ortaya çıkardığını ve bu fırsatları görüp hep birlikte değerlendirme gayreti içinde olacaklarını kaydetti.

Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ticaret hacminin 2022 yılında 6,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu, bu yılın ilk 11 aylık döneminde ise 6,7 milyar dolar düzeyine çıktığını aktaran Yılmaz, "Sayın Cumhurbaşkanlarımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın İlham Aliyev, birlikte biliyorsunuz bir hedef koydular bizler için 15 milyar dolar ticaret hacmi. Her geçen yıl bu hedefe yaklaşıyoruz. İnşallah en kısa sürede bu hedefi de hep birlikte başaracağız." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, bu kapsamda 2021 yılından bu yana yürürlükte olan Tercihli Ticaret Anlaşması'nın (TTA) ticari, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi bakımından önemli olduğuna değinerek, "TTA'nın genişletilmesi, daha fazla ürünü kapsaması yönünde de bir anlaşma, protokol imzalamış durumdayız, mutabakata varmış durumdayız. TTA'nın ek protokolünün ülkemizde devam eden iç onay sürecinin de en kısa sürede tamamlanacağını ifade etmek isterim." dedi.

Türk iş insanların Azerbaycan'a yaptığı doğrudan yatırımların 12 milyar dolar seviyelerine ulaştığını, Azerbaycan iş insanlarının Türkiye'ye yaptığı yatırımların ise 19,5 milyar dolar gibi bir noktaya ulaştığını bildiren Yılmaz, bunun daha çok artmasını ve gelişmesini ümit ettiklerini söyledi.

Yılmaz, Türk müteahhitlik firmalarının 517 projeye imza attığını, toplam yaklaşık 18 milyar dolarlık projeyi üstlendiğini dile getirerek, her geçen yıl bu rakamların daha da yükseleceğini, müteahhitlik alanındaki işbirliğini daha ileri safhalara taşıyacaklarını söyledi.

Cevdet Yılmaz, bu yılın ocak-ekim döneminde 717 bin Azerbaycanlı turistin Türkiye'de misafir edildiğini ve bu konuda 1 milyon rakamını aşmayı hedefledikleri kaydetti.

BU BÜYÜK ZAFERE EMEĞİ GEÇEN HERKESİ YÜREKTEN TEBRİK EDİYORUZ

Azerbaycan'da son yıllarda en önemli, tarihi gelişmenin Karabağ'ın işgalden kurtarılması olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

CW Enerji’den 4 milyon dolarlık yeni GES anlaşması CW Enerji’den 4 milyon dolarlık yeni GES anlaşması

"Buna liderlik yapan saygıdeğer Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyoruz. Bugün Karabağ'ın her bir köşesinde üç renkli Azerbaycan bayrağının dalgalanıyor olması hepimize gurur veriyor, hepimiz iftihar ediyoruz. Bu büyük zafere emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyoruz. Bu vesileyle bu zaferi elde ederken şehit olan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize minnetlerimi sunuyorum. Şimdi işgalden kurtarılmış bu toprakların imar ve ihya edilmesi zamanı. Karabağ'ın çok daha güçlü, gelişmiş bir bölge olması için yine iş birliğimizi en üst düzeyde devam ettireceğiz. Turizmden tarıma, madenciliğe, başka alanlara varıncaya kadar bu bölgede altyapı, üstyapı yatırımları bütün bu konularda da yine işbirliğimiz devam edecektir ve Karabağ çok daha güçlü bir şekilde kalkınmış bir şekilde geleceğe yürüyecektir. Ondan da hiçbir şüphemiz yok. Şunun da altını çizmek isterim. Bölge dışından birtakım farklı amaçlarla müdahaleler olmadığı sürece, bu bölgede bulunan ülkeler işbirliklerini geliştirdikçe barışı, huzuru bölgeye egemen kıldıkça bu bölgedeki herkesin lehine olacaktır. Herkes için refah, herkes için kalkınma demektir bu. Kafkasya'da önümüzdeki yıllarda savaşlardan, çatışmalardan değil projelerden, refahtan, ticaretten, kalkınmadan daha çok bahsedeceğiz ve bundan da bölgedeki herkes istifade etmiş olacak. Bunu da yürekten temenni ediyoruz."

Yılmaz, iki ülke arasında Basitleştirilmiş Gümrük Hattı'nın (BGH) kurulması için gerekli çalışmaların tamamlanmasının ardından, en kısa sürede BGH'ye geçeceklerini bildirerek, " Bizim amacımız işleri kolaylaştırmak, hareketliliği sağlamak, daha çok insan hareketi olsun, daha çok mal ve hizmet hareketi olsun, daha çok sermaye hareketi olsun ve iki ülke de bundan kazançlı çıksın istiyoruz. Bu amaçla gümrükleri, kapıları iyileştirme, kolaylaştırma bunlar önemli, bürokrasiyi azaltmak önemli. Bu yönde iki ülke olarak gayretlerimizi devam ettiriyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin, Avrupa Birliği Gümrük Birliği'ne üye olduğunu, diğer taraftan üç kıtanın ortasında çok önemli lojistik avantajları bulunan bir ülke olduğunu anlatan Yılmaz, "Dolayısıyla Azerbaycanlı iş adamları Türkiye'ye yatırım yaptıklarında çok daha büyük bir pazara hitap etmiş oluyorlar. Aynı şey Türk yatırımcıların Azerbaycan'da yaptığı yatırımlar için geçerli. Azerbaycan, yanlış hatırlamıyorsam 270 milyonluk Bağımsız Devletler Topluluğu'nun Gümrük Birliğinin parçası. Dolayısıyla Azerbaycan'da yatırım yaptığınızda bu gümrük birliğinden de istifade ederek çok daha geniş bir pazara yine hitap etme imkanına sahip oluyorsunuz." ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE İLE AZERBAYCAN'IN AYNI ZAMANDA TÜRK DÜNYASININ DA İKİ İTİCİ GÜCÜ OLDUĞUNU İFADE ETMEK İSTERİM

Yılmaz, ortak menfaatler çerçevesinde ve bütüncül bir stratejiyle iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeye devam edeceklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Bir taraftan da uluslararası platformlarda işbirliğimizi, güç lü bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Bu anlamda Türkiye ile Azerbaycan'ın aynı zamanda Türk dünyasının da iki itici gücü olduğunu ifade etmek isterim. Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında kurulan Türk Yatırım Fonu da son dönemde iş dünyamız açısından önemli bir gelişme olmuştur. Bunun ortaya çıkardığı fırsatları hem Türkiye'den hem Azerbaycan'dan iş dünyamızın en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum. Kurulan fon bölge içi ticaret hacmini arttırmayı ve ekonomik faaliyetleri destekleyerek Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerinin ekonomik kalkınmasına destek olmayı amaçlıyor. Fon kaynakları aracılığıyla üye ülkelerde KOBİ'lere finansman sağlanması, ulusal ve uluslararası kuruluşlarla eş finansman yapılması, üretim kapasitelerinin geliştirilmesi, dijital altyapının güçlendirilmesi ve çeşitli sektörlerde kalkınma projelerinin desteklenmesi amaçlanıyor. Eminim hem iki ülkeden iş dünyamız hem de birlikte geliştirecekleri projelerle bu fondan da en azami ölçüde Türkiye ve Azerbaycan'dan şirketlerimiz faydalanacaklardır."

Türkiye-Azerbaycan Karma Ekonomi Komisyonunu (KEK) gelecek yılın ilk aylarında Ankara'da, Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov ile gerçekleştireceklerini aktaran Yılmaz, toplantıda i ki ülkenin ticari ekonomik ilişkilerini, sistemli bir şekilde yeniden konuşma ve yeni bir yol haritası, eylem planı hazırlama imkanına da kavuşmuş olacaklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye ve Azerbaycan'dan iş insanları ile şirketlerin birlikte geliştireceği proje ve fikirlerin iki ülkenin ekonomik ilişkilerini de çok farklı bir seviyeye taşıyacağını kaydetti.

Editör: Alper TÜLÜ