Ankara'da, müvekkili emekli hemşire Ayşe Ç.'nin 2 çocuğu için eski eşinin ödediği 400 lira nafakayı 9 yıl boyunca aldığı suçlamasıyla avukat Hasan C.'ye, "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçundan dava açıldı. Avukata, pişman olması ve sabıkası bulunmaması indirim nedeni sayılarak 9 ay 10 gün hapis ve 8 bin 320 lira adli para cezası verilip, hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Emekli hemşire Ayşe Ç., eşinden boşanırken, mahkemenin 2 çocuğu için toplam 400 lira olarak belirlediği nafaka bedelini 9 yıl boyunca kendisine teslim etmeyen avukatı Hasan C. hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan avukat Hasan C.'ye, "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçundan önce 1 yıl 15 gün hapis ve 500 gün adli para cezası verildi. Mahkeme, sanığın söz konusu parayı soruşturma aşamasında ödemesi, pişmanlık göstermesi ve sabıkasız olmasını da göz önünde bulundurarak cezayı 9 ay 10 gün hapis ve 8 bin 320 lira adli para cezasına düşürüp, hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

Ayşe Ç., mahkemenin verdiği karara tepki gösterdi. Ayşe Ç., eşinden boşandıktan 2 ay sonra, avukatı Hasan C.'nin "nafakanız yatmıyor" dediğini ileri sürerek, "Biz nafaka yatmıyor diye yaklaşık 9 yıl boyunca bu durumu sorgulamadık. Fakat nafaka yatmaya devam etmiş. Kızım evlendikten sonra babası oğlumu arıyor. 'Kardeşin evlendi; ama hala nafaka yatıyor' diyor. Bunun üzerine avukatımızı aradım ve yanına gittim. Bana cevap olarak 'Biz o dosyayı kaldırmışız, unutmuşuz ve o parayı yemişiz' dedi. 'Bu durumda ne yapalım?' dediğimde ise 'anlaşırız' dedi. Bize cüzi bir rakam teklif etti. Ben de kabul etmedim. Benim önerdiğim rakamı da o kabul etmedi. Daha sonra içinde bulunduğumuz yasal süreci başlattık." dedi.

Mahkemenin verdiği kararın adil olmadığını belirten Ayşe Ç., "Onca yıl benim kaybım ne olacak, onu bilmiyorum. Ben iki çocuğumu o kadar güçlük çekerek yetiştirdim. O para benim olsaydı 4-5 defa kredi çekmezdim. Sadece 2 ay elden nafaka aldım. Onun dışında nafaka almadık. Adil olmayan bir süreç diye düşünüyorum. 2 çocuğun hakkı bu olmamalı. Benim de hakkım bu olmamalı. Sonuçta o parayı ödeyen, çocuklarımı yetiştiren bendim. Avukatın çocukları yedi benim çocuklarımın hakkını. Bana göre, inancıma göre haramdır. Adalet yerini bulsun. Hakkımız neyse onu alalım. O avukat arkadaş da gereken cezası neyse onu çeksin." dedi.

Ayşe Ç.'nin yeni avukatı Hüseyin Kırhan ise "Böyle bir olayla hiç karşılaşmadım, çok şaşırdık. Tüm avukatların Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne entegre bir banka hesabı bulunur. İcra dairesinden gelen ödemelerin yüzde 99'u sistemde bulunan o İBAN hesabına yapılır. Avukat Hasan C., yatan nafaka parasını yıllardır bu sistemden çekmiş. Bu nedenle Ayşe Hanım'ın durumdan haberi olmuyor maalesef. Eski eşiyle husumeti de söz konusu olduğu için boşandıktan sonra çocukları vasıtasıyla da olsa görüşmemişler. Olay yıllar sonra eski eşinin artık nafaka vermek istememesi üzerine ortaya çıkıyor. Hem baro nezdinde hem de savcılık nezdinde şikayette bulunduk. Bir de tazminat davası açtık. İndirimler neticesinde son karar 'hükmün açıklanmasının geri bırakılması' şeklinde açıklandı. Avukat da olsanız vekil de olsanız bir insanın 8-10 yıl boyunca nafakasını ondan izinsiz harcayıp neticesinde hiçbir ceza ile karşılaşmaması gibi bir durum söz konusu oldu." dedi.

Avukat Kırhan, müvekkilinin toplamda 800-900 bin TL gibi bir zararının olduğunu belirterek, karara itiraz ettiklerini söyledi.

Editör: Ahmet Burak SUSAM